Yapay zekâ regülasyonları: Önümüzdeki yıllarda hangi yasal düzenlemeler bizi bekliyor?

Yapay zekâ bugün, internetin ilk çıktığı döneme çok benziyor. O zaman da herkes heyecanlıydı, ama yasalar hazır değildi. Sonra sahte haber, veri gizliliği, telif hakları gibi sorunlar patladı. Şimdi aynı süreç AI için yaşanıyor.

Şu anda gündemde olan regülasyon konuları:

• Şeffaflık zorunluluğu: Bir içerik AI tarafından mı üretildi, yoksa gerçek mi? Bunu kullanıcıya bildirmek zorunlu hale gelebilir.
• Veri gizliliği: Senin özel fotoğrafın veya yazın AI eğitiminde kullanılmış olabilir. Gelecekte, kullanıcıların verilerinin AI veritabanlarından çıkarılmasını talep etme hakkı tanınabilir.
• Sorumluluk meselesi: Eğer bir AI yanlış bir karar verir ve zarar doğurursa, kim sorumlu olacak? Kullanıcı mı, AI şirketi mi?
• Çalışma hayatı ve iş güvenliği: AI yüzünden bazı meslekler kaybolacak. Hükûmetler bu kaybı telafi etmek için yeni sosyal politikalar geliştirmek zorunda kalacak.

Avrupa Birliği bu konuda en hızlı hareket eden bölge. “AI Act” adı verilen yasa taslağıyla, risk derecelerine göre yapay zekâ uygulamalarını sınıflandırıyor:

• Düşük risk: Sohbet botları gibi.
• Yüksek risk: İşe alım sistemleri, sağlık uygulamaları gibi.
• Çok yüksek risk (yasaklanması muhtemel): Yüz tanıma ile kitlesel takip.

Türkiye’de de KVKK ve Dijital Dönüşüm Ofisi bu konulara eğilmeye başladı. Önümüzdeki 5 yıl içinde “AI etik yasaları”nı hem bizde hem dünyada görmemiz çok muhtemel.

Kısacası, yapay zekâ sadece teknoloji değil; aynı zamanda hukuk, etik ve siyaset konusu. Şirketler hızla geliştiriyor, ama yasalar yetişmekte zorlanıyor.